
KADİRİLİK
Kadirilik ya da diğer adıyla Kadiriyye İslam dünyasının ilk tarikatı ve dolayısıyla en köklüsü ve en yaygınıdır. Bu bakımdan da özel bir yere sahiptir.

Kurucusu Abdülkadir Gıylanî’dir. Bazı kaynaklarda Geylanî diye de geçer. Abdülkadir Gıylani, Hazar denizinin güneyindeki Nıyf köyünde 1077 yılında dünyaya gelmiştir. Öğrenimi Bağdat şehrinde olmuş ve dönemin en önemli İslam bilginlerinden olan sufi Ebû Sa’d Mübarek-i Muharrimi’den mezun olmuştur. Ölüm tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte kaynakların bir kısmını ölüm tarihini 1166 kimisi de bu tarihten bir yıl sonrasını yani 1167 yılını verir. Mezarı, Bağdat’taki tekkesindedir.
Kadirilik, İslam dinin ilk tarikatıdır. Aslında Geylani’den önce de bazı şeyhlerin çevresinde toplanan müridler olmuş, ondan ders alan kişiler olmuştur ama bu dersler ve ikmal o şeyh ölene kadar var olmuştur. Şeyh öldükten sonra öğrenciler dağılmıştır. Kadirilik bu yüzden ilk İslam tarikatıdır çünkü Geylani öldükten sonra devam etmiş, günümüze kadar gelebilmiştir.

Kadirilik Anadolu’ya Ne Zaman Gelmiştir
Kadirilik, Anadolu’ya XV. yy’da gelmiştir. Hacı Bayram Veli’nin müridi iken damadı olan daha sonra da Eşrefiyye’nin kurucu olacak olan Eşrefoğlu, Anadolu’da Kadirilik çalışmalarını başlatan ilk kişidir.
Kadiriyye tarikatının Eşrefiyye kolunun kurucusu ve piri ola Eşrefoğlu, tarikatı geniş bir alana yayamamıştır. Eşrefiyye, İznik ve Bursa çevresinde sınırlı kalmıştır.
XVII. yy’da Rumiyye kolu Anadolu’da yayılmaya başlamıştır. Kadirilik tarikatının Anadolu kolunda en çok çalışma yapan kişi, Rumiyye kolunun kurucusu ve piri İsmail Rumi’dir.Rumiyye kolu önce Rumeli ve İstanbul daha sonra da Anadolu’da geniş kitlere hitap etmeye başlamıştır. İstanbul Tophane’de kurulan ilk Kadirilik tekkesi, yine İsmail Rumi tarafından kurulmuştur ve diğer Rumiyye tekkelerinin de merkezi olmuştur.
Kadirilik Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’da da yayılmıştır. Bu bölgede daha çok Suriyeli aileler tarafından yayılan bu tarikatın en tanınmış şeyhleri Berzencî ve Sâdât-ı Nehrî’dir.
Kadirilik tarikatının Halisiyye kolunu kuran Ziyâeddin Abdurrahman Hâlis et-Tâlibânî, Kadirlik tarikatının Halissiye kolunu başta Sivas olmak üzere Anadolu’ya yaymıştır. Yalnız Rumiyye kadar başarılı olamamıştır. Sadece Sivas ile sınırlı kalmıştır.
Kadiriyye tarikatı kol olarak Eşrefiyye ve Rumiyye kolu ile Anadolu’da ses getirmiştir. Rumiyye, Anadolu – Rumeli – İstanbul olmak üzere Kadirilik tarikatını en iyi yayan koldur. Anadolu için Kadirilik denilince akla gelen iki isim de Eşrefzade ve İsmail Rumi’dir.
Kadirilik özellikle Rumeli’de Alevi bir hale bürünmüştür. Bugün de genelde Alevi kitlelerine atfedilir. Bunda, Kadirilik silsilesinin işleyişi de etkili olabilir çünkü silsilede Hz. Ali önemli bir yere sahiptir. Elbette ilk amaç Allah’a ulaşmaktır ama silsile içinde Hz. Muhammed ve Hz. Ali önemlidir.
Abdülbaki Gölpınarlı, Türkiye’de Mezhepler ve Tarikatlar adındaki eserinde Kadirilik için Rıfailer kadar olmamakla birlikte Kadirî mensuplarının da “acayip şeylerinin” (uygulamaların / tapınmalarının) olduğunu söyler. Bu acayip şeyleri de “kızgın fırına girmek, şiş saplamak, ateşle oynamak” gibi diyerek örneklendirir.